top of page

TASARRUFUN İPTALİ DAVASINDA, İTİRAZIN İPTALİ DAVASI BEKLETİCİ MESELE YAPILMALIDIR

Güncelleme tarihi: 2 Tem 2021

17. Hukuk Dairesi 2009/10319 E. , 2010/1442 K.


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi




Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R


Davacı vekili, davalı borçlular ... ve ... 'nın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla ... nolu bağımsız bölümü 21.10.1998 tarihinde anneleri davalı ...'ya sattıklarını belirterek, Borçlar Kanununun 18.maddesi gereğince satış işleminin butlanına, İİK 277 ve devamı maddelerinin kıyasen uygulanarak haciz ve satış yetkisini tanınmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı borçlular vekili, talebin İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası olduğunu, icra takibine itiraz edildiğinden ve itirazın iptali davası derdest olduğundan kesinleşmiş bir alacak ve aciz belgesi bulunmadığını, tasarrufun borçtan önce ve bedelle yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davasında dava şartlarının gerçekleşmediğini, taşınmazın 7.000 TL bedelle alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre İstanbul 14.İcra Müdürlüğü'nün... Esas sayılı dosyasına konu alacağın kesinleştirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmiş olması gereklidir. Somut olayda davalı borçlular aleyhine yapılan ... Esas sayılı ilamsız takibe itiraz üzerine alacaklı tarafından İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2002/1448 Esas, 2004/1338 Karar sayılı itirazın iptali davası açıldığı davanın kısmen kabulüne karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. O halde iptal davasının sonucu beklenerek icra takiplerinin kesinleşmesi halinde davanın esasına girilerek sonuçlandırılması gerekirken, yazılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

36 görüntüleme0 yorum
Yazı: Blog2_Post
bottom of page