top of page

SÖZLEŞMENİN İPTALİ DAVALARINDA VEKALET ÜCRETİ

Güncelleme tarihi: 23 Şub 2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/3245 Esas , 2020/5632 K. , K.T. : 08/10/2020


"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 19. HUKUK DAİRESİ ... Bölge Adliyesi Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının davacılar vekilince murafaa talepli olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Murafaa için belirlenen günde duruşmalı temyiz eden davacılar vekili yetki belgesine istinaden avukat ...ile davalılardan ... vekili avukat ...geldiler. Hazır olan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra kararın açıklanması başka güne bırakıldı. Yapılan incelemede temyiz dilekçesinin süresinde verildiğinin anlaşılması üzerine, gereği konuşulup düşünüldü. Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar , murislerinden intikal edecek olan 318 ada 1 nolu parselin satışı ve satış vaadi sözleşmesi yapmaları için 28.6.2001 tarihinde davalılar ... 'a vekalet verdiklerini, davalıların bu taşınmazı 11.1.2002 tarihli noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile değerinin çok altında ve muvazaalı olarak birlikte hareket eden diğer davalı ...'a sattıklarını, bu şekilde zararına neden olduklarını ileri sürerek, satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ... ve ... , davanın reddini dilemiş, diğer davalı ...'ın ise dava tarihinden önce öldüğü anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, diğer davalılar açısından davanın kabulü 11.1.2002 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiş; hükme karşı, davalılar ... ve ... istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi'nce, istinaf talep eden davalıların istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar, davalı vekil ... tarafından diğer davalı ...'la yaptığı satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın değerinin çok altında karşılıklı anlaşma ile muvazaalı olarak satışının vaad edildiğini ileri sürerek satış vaadi sözleşmesinin iptali isteği ile eldeki davayı açmış ve dava değeri olarak sözleşmedeki bedel olan 30.000 TL. gösterilerek bu bedel üzerinden harcı yatırılmıştır. Yargılama aşamasında ıslahla talep sonucu artırılmadığı gibi mahkemece de satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir. O halde davanın konusunun sözleşmenin iptali olduğu ve keşifle belirlenen taşınmaz değeri üzerinden ıslah da yapılmadığı gözetildiğinde davalı aleyhine dava değeri olarak belirtilen sözleşme bedeli üzerinden harç ve vekalet ücretine karar verilmelidir. Mahkemece yanlış değerlendirme ile davalılar aleyhine keşifle belirlenen değer üzerinden harç ve vekalet ücretine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK'nın 370. maddesi gereğidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. Bent gereğince temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının iki nolu bendin birinci satırındaki "...20.493,00 TL. " rakamının silinerek yerine "2.049,00 TL." rakamının , ikinci satırındaki "20.047,5 TL." rakamının silinerek yerine "1.603,80 TL" rakamının yazılmasına, üç nolu bendindeki "23. 950,00 TL." rakamının silinerek yerine "3.600 TL." rakamının yazılmasına kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 3.843,00 TL harcın ... ile ...'e ayrı ayrı iadesine, ilamın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 08/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

38 görüntüleme0 yorum
Yazı: Blog2_Post
bottom of page